Bu sene Miraç Kandili 13 Nisan Cuma gününü Cumartesi gününe bağlayan gecedir. Hicri Takvime göre Recep ayının 27. Gecesidir. İki aşamalı olarak gerçekleşen Miraç Kandilinin birinci aşamasına İSRA ikinci aşamasına da MİRAÇ denmektedir.
İSRA gece yürüyüşüne denir. MİRAÇ da merdiven, asansör demektir.
İsra ve Miraçın asıl manası, Peygamberimizin bir gece seyahati ve yüce makamlara yükselmesidir. Yüce yaratıcıya yakınlığın en üstün derecesi olan miraç, beşer anlayışı çizgisinin ötesinde bir olaydır. Bunu tabiat kanunlarıyla açıklamak mümkün değildir.
Bu olay Peygamberimizin Medine’ye hicret etmesinden bir yıl önce Mekke’ de meydana gelmiştir.
Özet olarak Miraç, şöyle cereyan etmiştir:
Peygamberimiz, Recep ayının 27. Gecesin Kabe’de uyuduğu sırada, kendisine Cebrail (as.) adındaki melek gelmiş ve kendisinin Allah’ın yüce katına davet edildiğini bildirmişti. Bunun üzerine peygamberimiz Cebrail (as.) rehberliğinde manevi bir binit olan Burak ile Mekke’deki Mescidi Haramdan Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya gelmiştir. Miraç’ın bu bölümü İsra suresinin ilk ayetinde şöyle ifade edilmektedir.
“ Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. O, gerçekten işitendir, görendir.” Kudüs’te kısa bir süre kalmış, Mescid-i Aksa’da iki rekât namaz kılmıştı. Bundan sonra başka bir binit ile miraç (manevi asansör) ile göklere çıkmıştır. Daha sonra da hiçbir insan ve hiçbir meleğin erişemeyeceği yüce makamlara yükselmiştir. Arada hiçbir aracı olmadan doğrudan doğruya Allah’tan vahiy almıştır.
Miraç’ın sırlar dolu bu bölümüne Necm suresinde işaret buyurulmuştur. Allah Teâla, bu büyük olaydan bahseden ve aynı adı taşıyan İsra suresinde, Peygamberine vahyettiği ahlak ve fazilet düsturlarını bildirmiştir ki özetle şunlardır. Allah’a ortak koşmayınız, Anne ve babanıza hürmet ediniz, Hak sahiplerine hakların veriniz, İsraf etmeyiniz, Aşırılıklardan sakınınız, Çocuklarınızı öldürmeyiniz, Zinaya yaklaşmayınız. Haksız olarak kimseyi öldürmeyiniz. Yetimlere iyi muamele ediniz. Ölçü ve tartıda doğrulukta sapmayınız. Bilmediğiniz bir şeyin ardına düşüp körü körüne takip etmeyiniz, yeryüzünde kibir ve gurur taslayarak yürümeyiniz.
Sonra Peygamberimiz aynı gece geri dönmüş, beraberinde bir takım manevi hediyeler de getirmişti. Bunlar günde beş vakit namaz, Allah’ın, kendisine ortak koşma dışındaki günahları dilediği kimselerden affedeceği ve Bakara suresinin sonundaki iki ayettir.
Peygamberimiz, sabah olunca olayı haber vermiş, Ashab kendisine inanmıştı. Çünkü hiçbir zaman kendisinden gerçek olmayan bir şey duymamışlardı. Onun doğruluğuna düşmanları bile inanmıştı. Ancak, Mekke müşrikleri olayı duyar duymaz şaşırmışlar, “ Bir gecede hiç bu kadar yerler gezilebilir mi?” demişlerdi. Onlar Miraç’daki üstün gerçekleri kavrayacak seviyede değillerdi. Allah’ın kudreti ile beşer gücünü birbirine karıştırıyorlar, her şeyi madde açısından ele alıyorlardı. Bunun içindir ki Allah’ın sonsuz kudretine inananlar, olay karşısında hiç tereddüt etmemiş, onu hemen tasdik etmişlerdi. İşte Miraç gecesi böylesine kutlu bir gecedir.
Bu gecenin en önemli olayı hiç şüphe yok ki mü’minin miracı sayılan beş vakit namazın farz kılınmış olmasıdır. Bu gecede yapılacak ibadetlerin başında namaz kılmak gelir. Namaz borcu olanlar kılabildikleri kadar kaza namazı kılmalıdır. Namaz borcu olmayanlar ise nafile namaz kılmalı, Kur’an okumalı, tevbe, istiğfar ve başta şehitlerimiz olmak üzere bütün ölmüşlerimiz için yapılacak dua ile geceyi ihya etmelidirler. Bu gecede ayrıca yoksullara ve kimsesiz çocuklara da yardım ederek sevindirilmeli, duaları alınmalıdır.
Bu kutlu gecenin İlimize, Ülkemize ve tüm İslam Âlemine hayırlara vesile olmasını temenni eder, dareyn sadetleri dilerim.
BİLECİK MÜFTÜLÜĞÜ